Etiket arşivi: Negatif enerji

Tarafını Seç ! Şeytan mısın, Melek mi ?

Hiç düşündünüz mü bilmiyorum.Çok sık duymaya başladığımız hayvanlara tecavüz ve şiddet hikayesi
İnsanlar arasında yaşanan tecavüz ve şiddet hikayesi İNSAN IRKININ ele geçirilmesi sonucu
yani aynı frekans enerjisiyle gerçekleşmektedir.
2000 li yıllardan bu yana yeryüzünde negatif enerji dalgası pozitif enerjiyle çarpışıyor.
İnsan düşünce gücüyle kendini yönetebilecek bir varlıktır. İnsanların % 45 i son 10 yılda bunun farkında olarak pozitif enerji dalgası altında kendini negatif enerjiden korumaktaydı.%45 bunun için birbirini bu yönde eğitti,terapiler,uyumlamalar yapıldı.
Ve bu %45 canla başla %55 i pozitif enerji dalgası altına almaya çalıştı.Fakat insanların içindeki inanç kırıklığı,güvensizlik,olumsuz düşünceler sayesinde pozitif enerji gücü kırıldı,negatif enerji yeryüzünde baskın kaldı..
Geriye kalan % 55 in bu farkındasızlığı yeryüzüne negatif enerji dalgasını gün geçtikçe daha da yoğun bir şekilde çekmeye başladı.
Tabi bu oranlar sadece Türkiye için değil dünyada yaşayan herkes için geçerli.
Negatif enerji bilindiği gibi kötülük enerjisidir,bunu nasıl algılarsanız algılayın.
Ama iblisin,ama şeytanın ama kötülük tanrısı Hades’in enerjisi nasıl derseniz artık,negatif enerji kötülük enerjisidir.
Pozitif enerji de negatif enerjiye karşı güç kullanan meleklerin enerjisidir yani iyilik enerjisi.
%55 in içinde yaratıcıya inancını kaybetmiş olanlar;
Paraya tapanlar ve bu hırsla vatanını, annesini,evladını satanlar,
Para için savaşlar çıkartıp kan dökenler
Şeytana tapan satanist ayinleri yapanlar,
Enerji vampirleri(İyiliği sömürür kötülüğü bırakır)
Cinni varlık edinip yolunu kaybetmiş kalbi mühürlü insanlar,
Ruh çağırma seanslarında bulunup kötü enerji darbesi alanlar,
Sapıklar,
Madde kullanarak farkında olmadan perdesini yırtmış musallat alanlar,
Nekrofililer,
İnsan eti yiyenler,(Yamyam,Zombiler)
Pedofililer ve daha gün geçtikçe hikayesini duyacağımız nice kötü insanlar.
Şimdi düşünün,anlattıklarım arasında hangi enerji altındaki insanlar kızlı erkekli çocuklara,kadınlara,hayvanlara tecavüz edip,ölmesinde katkıda bulunuyor ?
% 45 e inanmayanlar yeryüzünü % 55 in zulmüne teslim ediyorlar,inanç kırıklığı,güvensizlik ve olumsuz düşünceler,vesvese,korku ile dünyanın kötülerin elinde, kan revan içinde yok edilişine sebep olacaklar.

“SEN YERYÜZÜNE KENDİN İÇİN GELMEDİN,BU GEZEGENDE TANRI’YA VE YARATTIKLARINA HİZMET ETMEK İÇİN GÖREVLİSİN,BU HUSUSTA BİRİNCİ İLKEN SEVGİ ” derken işte biz buna dikkatinizi çekmek istemiştik.Bugünlerin kötülük enerjisi ile kuşatılacağını bildirmek,ve bu gücü ancak ve ancak meleklerin enerjisi, yani pozitif enerji,yani sevgi enerjisi ile daha açık söylemek gerekirse yaratıcıyla birliktelik sonucu yenebileceğinizi ifade ettik.
Ama kötülük bulaşıcı bir hastalık gibi ondan ona yayıldı,tıpkı vampir gibi , vampir tarafından ısırılan birisi başkasını ısırarak,kanını içerek  hayatını sürdürür,toplumda insanlar tıpkı bu şekilde yaşıyor artık…Kötülük enerjisinden beslenerek yaşıyor.
Kan içiyorlar,can alıyorlar,onların DNA larında artık kötülük var.
Yeryüzündeki insanlar birbirine iyilik yapmadığı sürece,birbirine nurani bakmadığı ve nurani sarılmadığı,sahip çıkmadığı sürece kötülük enerjisinin, bu kan ve can alanların gücü kırılmayacak.
İşte burada duyuyorum. ” İyi ama korkuyoruz,kime iyilik yapacağız ,iyilik yaptığımız yerden kötülük geliyor” diyorsunuz.
İşte korku….Sizi bitiren bu korku…İşte olumsuzluk….Sizin gücünüzü kıran bu olumsuzluk.İşte güvensizlik…Sizi onlara karşı yenik düşürüp bitiren bu güvensizlik.
Bir kötülüğe karşı lanet okuma…Bela okuma…Beddua etme…Onlar senin lügatınla beslenir ve kırılır.Dilini düzgün kullan.
Onlar senin yapacağın kötülükle beslenip,iyilik,şefkat,merhamet ve sevginle kırılıp ızdırabından sayıları azalır.
Hem “Her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.” kimdir ki sen korkuyorsun iyilik yapmaktan,merhamet etmekten.İyilik onun emri değil midir ki,onun tarafı saf sevgi değil midir ?
“O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahredici (her şeyin üzerinde yegâne hakim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.” diyen ayetlere inan
Senin bu kötülere karşı tek silahın EL-KAHHAR.
“Kahhar isminle Kahru perişan et ” de
Ve iyilik yapmaktan artık korkma!!
Onlar zaten senin iyilik yapmaktan korkmanı istiyorlar.
Durumun ciddiyetinin halen farkında değilsen fark et,İnsan ırkı gün gün ele geçiriliyor.
Korkarak,inanç kırıklığı,güvensizlik ve olumsuz düşünceler,vesvese ile % 55 in zulmüne artık teslim olma.
Dünya kan revan içinde kötülerin elinde,elin kolun zulüm görenlere uzanamıyorsa,hiçbir şey yapamıyorsan,
Allah için düşüncelerinle başla işe..
Bunu huzuruna çıkacağın yaratıcın için yap…
Neden bu kötülüğe izin veriyor deme ..
Onun karşısında şeytan da sensin melekte..Kötülüğe sen izin veriyorsun.
O sadece yaratılıştan bitişe kadar ki olan süreçte senin bu savaşta tarafını seçmeni,
Saf sevgiyle hareket ederek kendisine ulaşmanı bekliyor…

Cansel Işık/Manyakaşkıngelini

Paylaş

O Güzel Gözlerin Var Ya Kainat Demek Aslında

gözler kainat2
Bazen sokağa çıktığımda gerçekten ruhsuz, sevimsiz ve korkunç bakışlı insanlarla karşılaşıyorum.Gözlerine bakınca içlerindeki o canavar karakteri algılayabiliyorum.
Bazıları bu anlattıklarımı önemser,bazıları önemsemez peyderpey yaşar gider.
“Acaba evlerinde eşlerine karşı,çocuklarına karşı nasıllardır ya da iş arkadaşlarına karşı nasıllardır ? Yoksa yaşamları çok mu ağır,mutsuzlar mı ?” diye sorgular geçer zihnimden. İstemsiz bir şekilde,bir tarayıcı gibi insanların gözlerini iki saniyede tarar gözlerim.
 
Hayır bunlar yaşamın ağırlığının mutsuz ettiği insanlar değillerdir.Yaşamın ağırlığı onlar için sadece sığınmak için bir nedendir.
İçten fesat,kinci ve şerli yanlarını etrafındakilere karşı çakma kibarlıkla saklamaya çalışsalar da,benim ruh perim nedense o simalardan hiç hoşlanmaz.
Çoğunlukta böyle durumlarda bir antipati,gerginlik oluşuyor, eminim bu bir çoğunuzda da oluyordur.
 
Etrafınıza bakın.nice ağır şartlarda çalışıp hayatında yolunda gitmeyen,onca işleri olan insanlar vardır ve buna rağmen gözlerinde pırıl pırıl bir ışıltı,sıcakkanlılık,samimiyet ve gerçek gülümseme vardır.
Şimdi “sana ne bundan,kendine bak” diyenler de olabilir.Kendime bakmadan hiçbir konuyu dile getirmem zaten ben.
Eğer ben yaşadığım toplumun bir bireyi isem ve bu beni etkiliyorsa ki etkiliyor,o yüzden bana ne diyemediğim konulardan biridir bu konu.
 
Şöyle düşünün ;
Deprem gibi mesela..İki tektonik levha birbirini itmeye başlarsa zamanla bir gerginlik oluşur ve bu gerginlik git gide artar. Levhaları meydana getiren kayaların bu gerginliğe dayanamayarak kırılmasıyla depremler meydana gelir.
İnsanlar arasında ki ruhsal iletişim de böyledir.
Suratında meymenet yok dediğiniz insanların ruhunuzda silinmeyecek izler bırakması ve kendinizi afet bölgesi gibi hissetmenize neden olması, ilk görüşte oluşan o iticilik kuvvetini ciddiye almayıp,sizin tedbirsiz davranmış olmanızdan kaynaklıdır..En iyi alınacak tedbir ne derseniz ; bana göre iki saniyeden fazla göz göze gelmemek,enerji kapsamlarına girmemektir.
 
Bana soruyorlar bazen;
“Sence güzellik nedir” diye.
Benim için insanda güzellik demek; dış görünüş,giyim kuşamdan ziyade tebessümün ne kadar yakıştığı ve gerçek olduğudur.
Gözlerinin içi gülen insanlar güzel insanlardır..Ruhları gözlerinin içinden gülümser onların…Çünkü yüz ve beden değil,ruhtur asıl güzel olan.
Mesela gülümsemesi ekşi ve kırık olandan,donuk ve asık suratlılardan korkarım ben,kanım kaynamaz, negatif enerjiler hücum eder ruhuma ve üzerimde yoğunlaşan gerginlikten dolayı asla konuşamam.
Başıma ağrılar girer.İşte bu; ruhsal iletişimde gerçekleşecek olan bir depremin sinyali demektir.
 
Bunların tam tersi nice yüzler de vardır ki gayet sempatik,sevimli ve alımlıdır.Güzel ve çekici görünürler insan gözüne.Aslında o derece devasa güzellikleri de yoktur simalarında.
Dedim ya ruhları gözlerinin içinden gülümser onların…Ve bize güzel görünürler.
“Ne hoş biri,ne kadar sempatik,ne kadar sıcakkanlı” deriz.
Harbiden de insan bu tür simaları görünce içi açılıyor.
 
Düşünsenize sabah kalktınız,güneşin ilk ışıklarıyla spor yapmak için dışarı çıktınız.Sporunuzun bitme saatine dek enerjiniz harika ve pozitifsiniz,adeta kendinizi kendi çabanızla yenilediniz.
Üstüne bu ruhsuz, sevimsiz ve korkunç bakışlı insanlarla günün başlangıcında karşılaştınız ve göz göze geldiniz.O nasıl bir ağırlıktır ki hiçbir işiniz rast gitmez.İsteğiniz kırılır,nedensiz bir halsizlik çöker.Hatta etrafınızdaki dostlarınız “havadandır havadan” der sallar geçer ve sizde buna inanırsınız.Hiç aklınıza gelmez o ruhsuz,sevimsiz ve korkunç bakışlı insanla sabah karşılaşmış ve uzun süre göz göze kalmış olduğunuz.
 
Şimdi düşünün hangisi olarak anılmayı tercih ederdiniz ?
Ruhsuz, sevimsiz ve korkunç bakışlı insan olarak anılmak mı ?
Yoksa ne hoş biri,ne kadar sempatik,ne kadar sıcakkanlı dedikleri biri olmak mı ?
O halde sokağa çıkarken,içinizdeki çocuğun ruhunu öldürerek suratınıza taktığınız o maskelere hiç gerek yok.Evinize gelirken ailenize karşı taktığınız maskelere de gerek yok.
 
Çünkü siz ne yaparsanız yapın,ruh gözlerden ben buyum diye fışkıracaktır zaten..
Bu yüzden ruhunuzun şelalesinde oynaşan çocuğu ele geçirecekler diye set örmeye çalışmayın…Aynı şekilde başkalarının ruhunda ki neşeli çocuğu da kıskanarak bencilce karanlıkta bırakmayın.Bu sizi ruhsuzlaştırır ve sevimsiz yapar.
 
Bırakın ruhunuz neşeli ve mutlu olsun,arınsın,gözlerinden etrafına ışık saçsın.Başka ruhlarda ışığınızdan etkilenip evreni aydınlatsın.Eğer kainatın güzelliği,ruhsuz ve sevimsiz insan sayısının azalmasına bağlıysa,bilin ki bunun sırrı sizin gözlerinizde saklıdır.
 
Kainatın güzelliği gözlerinizin içinden,yani bakışlarınızdan gelecektir.
Çünkü sahip olduğunuz o güzel gözleriniz ; aslında kainat demektir.
 
Gözlerinden ışık saçan o içinizdeki çocuğa sevgilerimle.
18767629_10213491918520557_4519821600454650642_n
 
Cansel Işık/Manyakaşkıngelini

Facebook'ta Paylaş

Paylaş