Etiket arşivi: Musallat

KURUTUN ARTIK ŞEYHLERİN NUR ÇEŞMELERİNİ

İnsanlar gökteki hakiki Tâc-ül-Âriflerin sesini duyabilmiş olsalardı Şeyhlerin nur çeşmesi dedikleri yeryüzünde zaten hiç akmazdı.Bugün görüyoruz ki Allah’a iman zayıflığı ile Aura zayıflığı aynı şeydir.Auran zayıfsa Allah ile arana tekamül etmek için şeyhleri,onları bunları sokuyorsan ibliste girer,ifrit de.Sonra şeyhlerin çükünden akan spermi nur sanıp hücrelerine katarsın.Hacıların hocaların spermiyle yazdığı muskaları da rahmani muhafız diyerek seni musallattan koruyacak sanır, üzerinde taşır etrafında sana zarar verecek şeytan ararsın….Oturup o halinde birde ibadetinle şeytanı taşladığını sanır topluma yarım aklınla Akıl Kethüdalığı yaparsın.

Osiris Gökte Thot’a ruhu tarif ederken şunları söylemiştir; Samanyolundan 7 ci küreye düşen ışıklı tohumları göstererek “Bunlar ruh tohumlarıdır.Bunlar Satürn bölgesine geldiklerinde kaygıdan ve tasadan uzak,mutluluk içinde fakat mutluluklarının farkında olmadan yaşayan hafif buhar gibi şeylerdir.Ama Satürn bölgesinden daha aşağı bölgelere düşerken gitgide ağırlaşan bedenlere bürünürler.
Her bedenlenişde içine girdikleri ortama uyum sağlarlar ve pırıltılarını gittikçe kaybederler.Bu içine girdikleri ortamların bir zaruretidir.Kendi ışıklarını azaltmadan daha aşağı ortamlara uyum sağlayamazlar.Yaşamsal enerjileri artmaktadır ama daha kaba bedenlere girdikçe o semavi kökenlerinin anısını gitgide unutmaktadırlar.
İşte ruhların aşağıya inişleri böyle gerçekleşmektedir.Dünyaya geldiklerinde maddeye daha da bağlanmaya,bir beden içinde yaşam özlemiyle daha da sarhoş olan ruhlar,kendilerini maddi zevkler peşinde koşarken bulurlar.Ve eski anılarını tamamen unuturlar.Onlar için şehvet ve maddi zevkler yaşamlarının ana gayesi haline gelir.Beden içinde yaşarken ilahi yaşamı boş bir düş gibi hayal etmekten başka bir şey yapamayan insanların dünyası böyle bir dünyadır.Aranızda böyle inisiyeler vardır ve sende onlardan birisi olacaksın..Ve Ruhun Göğün evladı olduğunu da ancak inisiyeler bilir.” der.(İnisiye konusunu başka bir yazımda işleyeceğim)

Bu arada belirtelim yeryüzünde İdris peygamber olan kişi gökte bahsi geçen Thot’dur.8 yıl Zuhal (Satürn) yıldızında astronomi ve astroloji ilminde eğitildikten sonra bir bedenin içine ışıklı tohum olarak düşmüştür. Dünya yaşamına insanlara astroloji ve astronomi ilmi öğretmek için İdris adında bir bedenle doğarak dünyaya enkarne olmuştur.

Osiris’in dediği gibi Ruhlar Göğün Evladıdır.

O halde buradan bir kez daha anlıyoruz ki ; Gökten gelen ilimde dahil her şey Ruhların dünyevi yaşama ayak uydurmasıyla yerde insanların bilinçsizlikleri sonucu bozulmaktadır..Çünkü Gökler Rabbimizin Arş-ı Âlâsıdır..Oradan akan her şey tertemizdir.Yeryüzü ise Şeytanın Allah ile savaşarak kazandığı yerdir.Dünyevi zevklere ayak uyduran Ruhlar ışığını kaybettikçe de içinde yaşadıkları bedenlerin Aurası zayıflamaktadır.
Aurası zayıflayan bedenler ve zihinler her türlü pis enerjiye maruz kaldıkları için Arş-ı Âlânın bilgeliğinden ve Tâc-ül-Âriflerin sesinden ve ışıklı tohum olan öz ruhun inisiyesinden,geçmiş bilgeliğinden ışığından mahrum kalmaktadır.
Bunu neden anlatma gereği duydum..Çünkü bazılarınca bu ve bundan daha fazla bilgi bilinir ki Yecüc ve Mecüc enerjisi Aurası zayıf İmanı düşük,Allah enerjisinden yoksun,negatif enerji alarak kendini kontrol altına alamayan,düşük enerjili,çabuk öfkelenebilen,asi,isyankar duygusal karmaşa yaşayan sorunlu bedenlere girmektedir..Çok iyi tanıdığınız insanları sizinle kavga halinde savaşırken bulduğunuz an onu orada bırakın.Kavgadan topuklayarak kaçın.Gidip meditasyonlarla auranızda ki deliklerinizi temizleyerek kapatın.😅 Unutmayın Erkekliğin onda dokuzu kaçmaktır.Bu seferde hiç fark etmez,sevdiğiniz de olsa sevmediğiniz biri de olsa o kavgadan beladan tepki vermeden kaçın.

Cansel Işık/Manyakaşkıngelini

Paylaş

Psikiyatri Doktorları Bu Yazımızı Sevmeyecek.

Şizofrenler bu zamana dek tıbbın söylediğinin tam aksine sadece epifiz bezi (mührü) kırılmış Gayb alemine bilinçsizce düşmüş ,ya da dışarıdan yapılmış her hangi bir büyüyle musallata maruz kalmış,veyahutta uygunsuz durumlarda alkol,uyuşturucu tarzı maddelerle varlıkların sahasına fark etmeden bulaşmış kişiler olabiliyordu.Fakat bilim bunu çıkarlarına gölge düşecek diye üstünü örtüyordu.Bizim ülkemizde bu tür insanlara psikiyatrik damgalar basılarak aşağılanırken, vatikan bu tür belirti veren kişileri önce metafizik ilimle temizliyor,sonra Adam Kadmon (insanı kamil) olarak bünyesine alıp ruh ve madde alanında ,kozmik alanda değerlendirip yetiştiriyordu.Biz ise bilimlere güvenerek ruh hastası ya da şizofren diyorduk..Bu zamana dek ilimler susturuldu,alimler susturuldu dışlandı.Ama gün bugün alimlerin ve ilimlerin ne yazık ki tüm hastalıklar hakkında haklı çıktığı gündür.Şu an yıl 2019, ve 5 ci boyut yaşamında ülkemizde çoğu insanlar şizofrenlerin yaşadığı bu belirtilerden bahseder oldular.

Hurafe denilen varlıkları deneyimlemeye ve görmeye bile başladılar.Onu geçtim karanlık güçlerin zihinsel yönetimin de negatif etki almış olan vatandaşların temizliğine, kanal olup şifacı olarak tedavi etmeye bile başladılar.O zaman Türk Tıbbına göre ve psikiyatri bilimine göre şifacılar ve simyacılar da dahil hepimiz şizofreniyiz..İşin iç kısmına da bakarsanız öyle değil işte .Bunu hep yansıtırım.Beni tanıyanlar bilir,psikiyatrik ilaçlar bilinçli bir toplumun idam sehpasıdır.Psikiyatri bilimini karanlık güçler var etmiştir..Bunu fark edenler şuur üstü düşünebilenler bilir.Çünkü hedeflerinde; *İnsanların algılarını kapatmak, *Şuurunun üstüne çıkabilmiş olan uyanık insanları damgalayarak ilaç kullanımını tedavi altında yaygınlaştırmak,*Böylelikle kendi faydalandıkları manevi alemlerden bütün şifacıların faydalanmasını engelleyerek şuurlarını kapatacaklardı, insanları gayb bilgilerinden uzak tutacaklardı, varlıksal alemlerden bihaber yaşayan standart geçirgen insanların da üzerinde kötü enerjili varlıkları kullanarak hasta edecekler, daha çok ilaç kullanılacak ve bu bilim aracılığıyla daha çok para kazanılacaktı.Öte yandan bir gerçeği biliyorlardı ki psikiyatrik ilaca bağımlı olan insanlar asla iyileşmeyeceklerdi ve yan etkilerle davranış mod bozukluklarıyla toplumda kimi kendini imha edecekti,kimi ailesini yok edecekti,kimi çocuklara ,kimi hayvanlara zarar verecekti.Kimisi de psikiyatrik ilaçların etkisiyle daha bir üst model uyuşturucuların tuzağına düşecekti.Ve uyuşturucular da toplumun içinde böylelikle pazarda yerini alacaktı..Dünyayı yönetiyoruz hükmü altında yıllarca insanlara bunları yaşattılar.Genç,yaşlı,çocuk denilmeden insanların DNA larını böyle bozdular.Geçmişe kalırsa hep hurafeydi,komplo teorisiydi bunlar ve bu belirtileri yaşayanlar şizofrendi aileleri hemen kliniğe götürürdü.İlaçlarla meseleyi daha da işin içinden çıkılmaz hale getirirlerdi.Yazık ettiler onca insana yazık..En çok üzüldüğümde şu ki, bu konuda çok üzüldüğüm bir hadise vardır..Yıl 2014 Gata da bir profesör doktor şizofreni hastalığını metafiziksel varlıkların yaptığını iddia ederek teşhisini ortaya attı..Gata da görev yapan bu doktorun adı Kemal Irmak’tı. Bunu iddia ettiği için Gata gibi yerde aşkla görevini yapan bu adamı harcadılar,bunu söylediği için bitirdiler…Adamı tüm meslektaşları hayattan soğuttular.Yıl 2019 ve Gata profesörünü zaman haklı çıkartmıştır.Umarız acımasızca men ettikleri bu değerli doktoru Avrupa alıp kendi bünyesinde çalıştırmaya başlamamıştır..İşte böyle böyle ilim ve bilimde geri kaldı bu ülke..Bir ülkenin alimlerine ve ilimlerine leke atılıyorsa anlayın ki orada karanlık güçlerin metafiziksel bir çıkarı ve menfaatsel planları mutlak olarak zarar görüyordur. Evet başlıkta yazdığım gibi Psikiyatri doktorları bu yazımızı sevmeyecek…Artık kendi keyiflerine kalmış.Kabul etseler de etmeseler de psikiyatri bilimi metafizikle çalışmak zorundadır,metafizik ilminden yardım almak zorundadır.Hele ki artık dünyada metafiziksel savaşların yapıldığı bu dönemler atlatılırken insanları ilaçlarla katletmek, hele ki ergenlik dönemini atlatan her gence ve zihinde hareketlilik yaşayan,ilgilenildiği takdirde bilim adamı olacak olan bu yeni nesil indigo ve kristal çocuklara dikkat dağınıklığı adı altında hastalık damgası yapıştırmak,yeni nesilleri metamfetamin ve kokain içerikli ilaçlara mahkum etmek, gıda terörü uygulanarak kas romatizmasına esir edilmiş memleketimin %90 ına serotonin üretemiyor adı altında mutsuzluk hastalığı damgası yapıştırıp adına fibromiyalji demek ve depresyon ilaçları yükleyerek yaşamına devam etmelerini istemek ayrı bir psikopatlıktır. Evet bu ülkenin insanları mutsuz,evet bu ülkenin insanları saldırgan artık.Evet bu ülkenin insanları keser dönüyor hesap dönüyor ve ilaçlara bağımlı olarak başka alanın doktorlarına ilaç yazmadıkları için saldırıyor artık.Bu saldırıları yapan insanlar değil,içlerine yerleşmiş olan ve zihinlerine sürekli öfkeyi,kavgayı ,emreden metafiziksel varlıklardır.İnsanlar psikiyatrik ilaçlarla zihinden komut edilebilir hale geldiler artık.Bunun bilincinde olun…Görüldüğü gibi bütün bunlar benim ülkemde bir psikiyatri biliminden ziyade insan ırkını yok etme planına ortak olup karanlık güçlere hizmet etmekten başka bir şey değildir.İşte siz psikiyatrilerin inanmadığı metafizik ilmini eski Şaman Türkleri de doğrular ve kanıtlar ki insanlar bu şekilde tedavi edilir ve korunurlardı.Bu devletin acil olarak işinin ehli olanlardan Ak Şamanlar ve Ehlibeyt olarak birlik olup Metafizik ekibini kurmaları gerekmektedir.Üzgünüm ama bu bir gerçek dünya Simya ile yönetiliyor.Terör inanmadığınız Simya ile yapılıyor.Savaşlar Simya ile yapılıyor.Müslümanın Müslümanı vurduğu yerde Simya ile beyinler yıkanıyor,insanlara negatif varlıkları gönderiyorlar.İnsanlar kan döküyor.Bizim ülkemizin yetişmiş İblisten uzak Ak Şamanları ve Ehlibeyt gerçek Havasçıları bunun üzerine çalışmalıdırlar.Şimdilik diyeceklerim bu konuda bu kadar..


Sevgiyle kalın..

Cansel Işık

Paylaş